4 Ocak 2010 Pazartesi

İki Küçük Karidesin Hikayesi..

İki küçük karidesin hikayesini biliyor musun?
Bilmiyorsun tabi. Bak ben anlatayım sana:



Zamanın birinde iki küçük karides varmış.

Öylesine yüzerken arkadaş olmuşlar bunlar.

Sonra beraber yüzmeye başlamışlar. Öylesine.

Beraber oynamışlar bazen.

Yine öylesine.

Ama beraberken çok gülmüşler de.

Ya da birinin aklında hep öyle kalmış belki de bilemem şimdi.

Sonra bişey olmuş.

Biri küsmüş.

Ya da kızmış.

Ya da kırılmış.

Susmuş.

Galiba kötü bişey olmuş.

Öbürü beklemiş geçer mi diye.

Ama galiba geçmemiş.

Çünkü hiç görmemiş bi daha o karidesi. Hani beraber oynadığı. Öylesine.

Acaba demiş telefon mu etsem?

Aa demiş kendi kendine.. Salak. Benim telefonum yok ki.

E nasıl ulaşacağım peki diye düşünmüş.

Acaba ateş mi yaksam?

Sonra hatırlamış ki suyun için de ateş de yakamaz.

Buldum demiş! Dalga yaparım.

Çırpınırım, çırpınırım, su sallanır. Anlar o dalgalar gelince benden olduğunu diye düşünmüş.

Çırpınmış, çırpınmış, çırpınmış..

Ama öbür karidesten ne ses gelmiş, ne haber.

Sonra ağlamaya başlamış arkadaşını özleyen.

Arkadaşımı yediler diye.

Yoksa o bana ses verirdi diye tepine tepine ağlamaya başlamış.

O kadar çok ağlamış, o kadar çok ağlamış ki..

Önce sesinden diğer karidesler uyuyamaz olmuş.

Sonra da deniz taşmış gözyaşlarından.

Ne yaptılarsa susturamamışlar.

Ne yaptılarsa teselli edememişler.

Arkadaşım gelene kadar susmayacağım demiş.

O sırada diğer karidesler de şunu söylemeye başlamış.

Seninki daha çok ağlamaya başlamış.

Susun pisler diye bağırmış küçük karides.

Arkadaşım gelene kadar ağliicam.

Susun.

Öylesine.


1 yorum:

cimen31 dedi ki...

ebru cok şekersin
ama öylesine değil

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails