11 Kasım 2009 Çarşamba

Brokoli çorbası

Benim çok sevdiğim bir arkadaşım var; ismi Efe.

Kendisi bekardır, iyidir, hoştur, komiktir..
Çok iyi bir analisttir, iyi bir portföy yöneticisidir.
Zevklidir, zengindir, arabası falan vardır.
Ve elinden her şey gelir.

Bekar kız arkadaşlarım, Efe'nin de bekar olduğunu söylemiş miydim?



Efe'nin en sevdiğim özelliklerinden biri, her haliyle hayatına sahip çıkması.
Tanıdığım bekar yaşayan pek çok erkek arkadaşımın aksine tertemiz ve çok düzenli bir hayatı var. Hiç tatmasam da O'nun harika yemekler yaptığını düşünüyorum. Neden mi? Çünkü Efe sıklıkla, bugün ne yapsam da Ebru'yu sinir etsem mottosuyla yaşadığı için canımın isteyeceğini bilir ve pişirdiklerinin resmini çekip üşenmeden bana yollar "baaak ne pişirdim" diye.

Ne mi pişirmiş?

Önce bunu:



Hatta inanmam O'nun yaptığına ve bi araba laf ederim diye -ki ederim- tepsinin yanına sigara paketi koymuş. Evet sadece Efe içiyo o sigaradan:)

Sonra da bunu yaptı(-mış):



Görselde benzeseler de ikinci tepsi paçanga. Ayıptır söylemesi ben tarif ettim ve Efe her zamanki gibi yemeden içmeden önce bana nispet yaptı.

Bunca iltifat iki tepsi böreğe mi diyenler için resmini göndermediği ama ballandıra ballandıra anlattığı o kadar çok yemek var ki!

Sadece Aralık'ın onbeş günü yetişen çok lezzetli mantarlardan tutun da, evlerinin altındaki mahzende içilmeyi bekleyen ev yapımı şaraplara, makarnalara, bilmem nasıl pişirilen oğlak etlerine kadar...

Ve mümkünse bunların hepsini iş çıkışına bir saat kalımı anlatıyor.
Akşam ne yesem diye hayaller kurduğum saatte yani...

Ama ben iyi arkadaşlığımdan taviz vermeyeceğim ve çok sevdiğini bildiğim bir çorba tarifi vereceğim buradan.

Bütün sevenler için ses veriyorum:

400-500 gr brokoli


2 havuç


2 soğan (lahmacunun yanında gelen evet)


1 lt süt ( Efe süte odaklan )


1 yemek kaşığı sıvı yağ
Accık tuz
Accık kara biber
Eser miktarda düdüklü tencere
1 adet el blenderi



- Brokolileri parçala ve suda beklet. Hemen yıkayıp süzmektense suda beklettiğinde çıkan ota püsüre inanamayacaksın.

- Tencereye 1 yemek kaşığı sıvı yağı, brokolileri, iri iri doğradığın soğan ve havuçları koyup kısık ateşte seviyoruz, öpüyoruz.

- Sevgiyle yaklaştığın her şey gibi bu sebzecikler de yumuşayacak, kendini salacak. Devam ediyoruz hala öpücükler, öpücükler.. (Totalde 15 dakika işte)

- Accık tuz ve accık karabiber katıyoruz kendinden geçmiş sebzelere. Ay bunlara zepze demiyorlar mı, ölüyorum!

- Şimdi suyunu koyacağız. Kaç bardak diye sorma, bilmiyorum. Sebzeleri 1-2 parmak geçecek kadar olacak toplam suyun. İstersen tamamını süt koy, istersen de yarısı süt yarısı su olsun. Her iki şekilde de çok lezzetli oluyor. Madem ölçü bilmiyon niye 1 lt yazdın dersen de cevap veriyorum: Artislik olsun diye :)

- Daha bu çorba için yapacak bişeyin yok. Kapağını kapatıyoruz düdüklünün. Kaynayıp da pıssss yapmaya başladığında altını kısıyoruz ve kısık ateşte de 15 dakika pişiriyoruz.

- Tencereyi açtığında gördüğün manzara karşısında "bu ne la?" demek yerine el blenderinden geçirip pürüzsüz hale getiriyosun. Evet, feleğin çemberinden geçmek gibi bişey bu da..

- Yine sevenler ya da faydasına inananlar bu karışıma biraz ısırgan da ilave edebilirler. Brokolinin tadını bastıramadığı için fark etmiyorsunuz içindekinin ısırıp ısırmadığını.

Şöyle bir şey olacak finalde gördüğün:



Çatalla yeme, çok zorlanırsın. Hem bu kadar malzemeyle yapılan çorba sana çok gelir, malzemenin yarısını kullanarak yap. Evlendiğinde kısmetse hepsini pişireceksin sen de.

Sevgili arkadaşlar, sevgili kardeşlerim, sevgili Romalılar!

Ben hayatımda bu kadar lezzetli başka bir çorba daha içmedim.
Hatta içmeden önce o kızın sütü döktüğü gibi üstüme başıma dökesim, kendimi bi de öyle sevesim, çorbaya saatlerce iltifat edesim geliyor..

Sevgili arkadaşlar, sevgili kardeşlerim, sevgili Romalılar!

Efe'nin bekar olduğunu daha önce söylemiş miydim?

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails